Cezaevine girer girmez
Gardiyanların ayak sesleri koğuş kapısında durdu. Genç bir mahkûmu bırakıp sessizce uzaklaştılar.
İçeri giren genç selam verdi, gösterilen yere oturup derin bir sessizliğe büründü.
Koğuşta bulunan yaşlı ve olgun biri, gencin yüzüne baktığında onun duruşundan ne tür biri olduğunu sezmişti. Yanına yaklaştı, sahip çıktı.
Genç uzun süre konuşmadı. Ardından seccade istedi, kıblenin yönünü sordu ve kalkıp ikindi namazını kılmaya başladı. Yaşlı adam merakla bekledi.
Ancak genç sadece ikindiyi değil, fazladan namazlar da kıldı.
— O fazla kıldığın neydi evlat? diye sordu yaşlı adam.
— Kaza namazı, dedi genç sessizce.
— Ne zaman kazaya kalmıştı?
— Gözaltındayken…
Bu cevabı verirken gözleri uzaklara daldı. Yaşlı adam bir şey demedi, içi sızladı ama üzerine gitmek istemedi.
Bir yanıt yazın