İbretlik hikaye

Daha iyisi için yazılı Coca-Cola ikonik kırmızı kutuları

Geçenlerde duyduğum bir olay yüreğimi derinden sarstı. Komşumuzun evinde un kalmamış, çocuklar açlıkla baş başa. Hemen eşimi çağırdım, durumu anlattım:

“Şükürler olsun, evimizde bolca un var. Komşumuzun durumu çok kötüymüş, beş çocuğuyla perişan haldeymiş. Bir çuval un verelim, belki bir nebze nefes alırlar,” dedim.

Ama her zamanki gibi eşim cimriliğinden vazgeçmedi:

“Benim de beş çocuğum var. Kim bilir, seneye buğday alabilecek miyiz? Kusura bakma, veremem,” diyerek kestirip attı.

İçim içimi yemeye başladı. Elimde olsa para vereceğim, “Git un al,” diyeceğim ama cebimde beş kuruş yoktu.

Ertesi gün komşuyu kahveye götürdüm. Sonrası mı? İşte asıl ibretlik olan ondan sonra başladı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×